27 Ekim 2016 Perşembe

Bu Tatil Bir Başka

Bozburun ve Selimiye' yi de  tatili yapana kadar ki tatiller bir yana, bu tatil bir yana... Son iki yıldır tatil planımızda olsa da bir türlü denk getirememiştik. Kısmet bu yılaymış:) Tatilimize o bölgede görmek istediğimiz koylarla başladık ve  gezilecek/görülecek yerleri listeleyip yola çıktık.

Dalyan- İztuzu

İlk durağımız Marmariz İçmeler'di. İçmelere daha önce birçok kez gelmiştik. Bu kez sadece çevresinde görmediğimiz yerleri görmek ve gece konaklayıp, Selimiye/ Bozburun'a kolayca geçmek için tercih ettik.

Dalyan-İztuzu Plajı ve çamur banyosu üçlemesi için İçmelerden tekne turu ile denizden gitmeye karar verdik.Söylenenin aksine oldukça yorucu ve bir o kadar da uzun bir yolculuk oldu. (Gidecek olanlara tavsiyem karadan Dalyan' a gidip, Dalyan'dan İztuzu' na geçmeleri) İçmelerden İztuzu' na kadar bir kez mola verip, Akvaryum Koyu' nda denize girdik.

 
İztuzu' na gelmeden küçük teknelere geçtik ve carettaların yumurtlama alanı olan, 4,5 km uzunluktaki bu plaj; tatlı ve tuzlu su arasında yer alan ender plajlardan. Kumun yapısı, sıcaklığı ve deniz suyunun tuz oranı carettaların yumurtlaması için çok elverişli olduğundan bu bölgeyi tercih ediyorlarmış. Plajın büyük kısmı kullanıma kapalı, açık kısmında da uyarılar ve kafeslerle yumurtalar korunmakta.
 İztuzu plajından denize girdikten sonra tekrar teknelere binip, Dalyan' a doğru ilerledik.  Farklı dekorlarda, bol müzikli bir çok tekne var. En beğendiğim nar ağacı ve bir çok çiçekle süslenmiş bu tekneydi. Tüm teknelerde satılan doğal nar suyunu içmenizi tavsiye ederim. 
Dalyan' a varmadan sazların arasından geçerken solunuzda Kral Kaunus' un mezarlarını görebiliyorsunuz. M.Ö 4.yy da yapıldığı söylenen kral mezarlarının yapımı 4 yıl sürmüş. Sadece çekiç kullanılarak, 4000 civarı Mısırlı köle tarafından yapılmış. Sıtma salgınından kölelerin ölmesi ile mezarlıkların yapımı yarım kalmış.
 ve çamur banyosu...Çok hijyenik bulmadığım için girmekte diretsem de, bir süre sonra kendimi çamur havuzunda buldum. Sürmesi zor olduğu kadar, arınması da bir o kadar zordu. Çamurlu halimiz çok komikti ve bol bol fotoğraf çektirip, eğlendik:)
 Sazlıkların arasından dönüş yolu için, teknelerle tur gemisine doğru  yola çıktık. Çok yorucu ama bir o kadar da eğlenceli bir tur oldu

 Amos

İçmelere yakın koyları keşfetmeye devam... Amos en doğal kalan Marmaris koylarından,  yerleşime kapalı, eski bir Roma antik şehri.

Sanırım bu tatili anlatmaya bir post yetmeyecek.. Arkası bir sonraki postta:)


18 Mayıs 2016 Çarşamba

Cilt Bakımı Ve Makyajda "Artistry"

Cilt Bakımı Ve Makyajda "Artistry"

Çok hassas bir cilde sahip olduğum için cilt bakım ürünleri ve makyaj ürünlerini seçerken bir kaç kez düşünüp karar veriyordum. Ta ki cilt doktorum Fisun Töre beni Amway'in cilt ürünleri ile tanıştırana kadar. Doktorum tavsiye ettiği için gönül rahatlığı ile denedim ve hiç de pişman olmadım. 

O zamandan bu yana cilt bakımı için Amway'in Artistry markasını kullanıyorum. En son kullandığım seriyi paylaşmak istedim. Hydra-V Serisi;  Nobel ödüllü bir formülden yola çıkılarak üretilmiş. Norveç Fiyort Suları, Pembe Himayala Kaya Mineralleri ve Hawaii Acai Böğürtleni kullanılarak; cildin ihtiyacı olan  neme doyurup, cildi dengeleyip, gözenekleri kapamayı sağlıyor. Cildinizdeki farklılığı kısa sürede siz de görebileceksiniz.


En sevdiğim göz farımdan da bahsetmeden geçmek istemedim. Makyaj yapanların en büyük kabusu, göz farının göz kapağında topaklanmasıdır. Artistry'nin Signature Color serisinin Spice Bronze dörtlü farı ile makyajınızı doğal tonlarda yapıp, gözünüzde uzun süre bozulmadan kalmasını sağlayabilirsiniz. 4' lü far ile doğal gölgeli göz makyajı yapmanız mümkün. Bu setin en güzel özelliği de  far renklerinizi değiştirmek istediğinizde üstteki far çıkıyor ve sadece far kısmını sipariş verip, far paletinizi uzun süre kullanmaya devam edebiliyorsunuz. Farın siyah kadife bir ambalaj ile geldiğini de söylemeden geçmek olmaz:))

Deneyin derim:)) 


Nasıl sipariş verebileceğinizi web sitesinden bulabilirsiniz.  https://www.amway.com.tr/ 

1 Mart 2016 Salı

Kıbrıs Tatili Nasıl Geçirilir? - Girne 2


4. Gün

Adadaki 4. günümüzü deniz ve güneşin tadını çıkararak geçirdikten sonra öğleden sonramızı Girne - Güzelyurt yolun üzerindeki Mavi Köşkü gezmek için ayırdık.


Mavi Köşk:  1957 yılında İtalyan asıllı Rum avukat  Paulo Paolides tarafından yapılmış. Kıbrıs doğumlu avukat Paolides, Ortadoğunun en büyük silah tüccarıdır. Aynı zamanda dönemin Kıbrıs Cumhurbaşkanı baş piskopos Makarios'un da avukatıdır. Avukatlığı silah tüccarlığını gizlemek için kullanmış, Adadan silah ticaretini yönetebilmek için, köşkünü kimsenin dışarıdan göremeyeceği adanın her yanına hakim bir mevkiye yaptırmış. Böylece köşkü silah dağıtım noktası olarak kullanabilmiş.Sanat düşkünü Paolides, köşkünde  Sophia Loren gibi dönemin ünlülerini ağırlamış. 

Paolides mafya tarafından öldürülmüş. Kıbrıs Barış Harekatı' ndan sonra köşk Türk Silahlı Kuvvetlerinin himayesine alınmış. Köşk askerler eşliğinde müze olarak gezdirilmekte. Evin bir çok kısmında fotoğraf çekimi ne yazık ki yasak:(( Çekebildiğim kadarı ile Mavi Köşk...


Köşk iki katlı ve 16 odadan oluşuyor. Her odası ayrı renklerde ( kırmızı, yeşil, mavi, sarı,...) döşenmiş ve renklerine göre anılmakta. 

Mafya toplantılarını yapıp, misafirlerini ağırladığı odada; kendisi arkadan gelebilecek bir saldırıyı önlemek için, arkadaki tek kişilik masadan toplantılara katılırmış. Toplantı odasında yer alan perde ısı ve sesi yalıtmak için 5 kat özel elyaf kumaşlarla dokunmuş. 


Paolides'in yatak odasında bulunan camlardan sabah doğan güneşi, akşam batan güneşi izlediği söyleniyor.


Evin alt katında ise taverna yer almakta. Evde konaklayan misafirler konakladıkları odanın rengine göre, tavernadaki masalarına oturuyormuş. Tavernada kuzu çevirme için özel bir bölüm, şarap fıçıları ve müzisyenlere ayrılan bir bölüm mevcut.

Tavernanın hemen yanındaki salonda, içki içilip, dans edilen bir bar mevcut. Barın duvarları Paolides'in yakın arkadaşlarının burç figürlerini taşımakta.

Tavernanın bahçesinde, aslan şeklindeki çeşmeden şarap içildiği söyleniyor.

Yapıldığı dönem için oldukça lüks olan bu köşkte, buzdolabı  etkisini yakalamak için, aynaların ışık kırma etkisinden yararlanılarak buzdolabı etkisi yaratılan dolap bulunmakta. ( alttaki fotoğrafta sol alkada yer alıyor) Bukalemun derili dolap ise, ısı yalıtımı için el işçiliği ile yapılmış. Zigon sephaların her biri ise, 4 mevsimi temsil eden, resimler taşımakta.
Giriş katındaki salonun ortasında Sophia Loren'in süt banyosu yaptığı büyük havuz yer alıyor.
Evin her köşesinde çok değerli biblo ve tablolar yer alıyor.

Çocukları çok seven Paolides, çocuk odası için  raylı sistem yaptırmış. Olası bir depremde çocuk odası, evden raylı sistem ile ayrılarak evin diğer odalarının üstüne yıkılması önlenmiş.


2. katta, evin tam merkez noktasındaki konsolun üzerine yerleştirilen deprem uyarısı veren biblo sayesinde, deprem anında biblonun düşmesi ile çıkan ses, evin her bir odasından duyulabilmekte.



İtalyan asıllı avukat, köşkün bahçesine Roma'daki aşk çeşmesinin minyatürünü yaptırmış. Gelen misafirlerinin yüzünü köşke dönerek, çeşmeye ters durup havuza para atıp, dilek tutmalarını hatırlatıyormuş.


Bahçede ve evin bir kaç odasında günah çıkarmak için alanlar bulunuyor.

5. Gün

5. günümüzü de  bol bol yüzüp, güneşlenerek geçirdik ve tatilimizi bitirip Türkiye'ye döndük.

Biz Kıbrıs'ı da, Kıbrıslıları da çok sevdik. Hem dinlendik, hem tarihte gezintiler yaptık. Umarım 4 ayrı postta paylaştığım bilgiler, Kıbrıs'ı gezerken işinize yarar...